zondag 26 februari 2017

İnsanların Üç Ruhu - Tengri'nin yanındaki diğer kutsal varlıklar

İnsanların Üç Ruhu

Tengricilikte insan ve hayvanların birden çok ruha sahip olduklarına inanılır. Genelde her insanın üç ruha sahip olduğu kabul edilir ama ruhların isimleri, özellikleri ve sayıları bâzı kavimlerde farklı olabilir: örneğin Sibirya'nın kuzeyinde yaşayan ve bir Moğol halkı olan Samoyetler, kadınların dört, erkeklerin beş ruha sahip olduklarına inanmaktadırlar.


Ruh türleri

Kuzey Amerika'da, Orta ve Kuzey Asya'da araştırmalarda bulunmuş olan Paulsen ve Hultkratz, bu ruh inancının bütün halklarda aynı olan iki ruhunu şöyle açıklamışlardır:

    Nefes, hayat ya da beden ruhu
    Gölge ruhu/serbest ruh

Bunların yanında kavimden kavime değişen "kısmet ruhu, " "koruyucu ruh" ve bir de "çocuk ruhu" inancını tarif etmişlerdir. Yeni doğan bir çocuğun "Omi ruhu" olduğuna ve bu çocuk, bir yaşına girdiğinde bu ruhun "Ergen ruhu"na dönüştüğüne inanılır. Ayrıca aynı kavme ait olan insanların bir "kolektif ruh"a sahip olduklarına inandıkları tespit edilmiştir. Bu "kolektif ruh" inancı, aynı türe ait olan hayvanlara da yansıtılır. Yani aynı türe ait olan hayvanların büyük bir toplu ruha bağlı olduklarına inanılır.


Ruh adları

Türklerde ve Moğollarda insan ruhları için birçok farklı isimler bulunur ama bunların özellikleri ve anlamları henüz yeterince araştırılmış değildir.

    Türklerde: Özüt, Süne, Kut, Sür, Salkin, Tin, Körmös, Yula
    Moğollarda: Sünesün, Amin, Kut, Sülde

Jean Paul Roux, bu ruhların yanında bir de Uygurlar'ın Budist dönemlerinden kalan yazılarda sözü edilen "Özkonuk" ruhuna dikkati çeker.


Moğolistan'a araştırmalar yapmak için gidip sonunda hayatını Tengriciliğe adamış ve "Sarangel Odigen" adlı Şamaniçe olarak Moğolistan'da vefat eden bilimci Julie Stewart, Tengricilik hakkında yazdığı makalelerinden birinde ruh inancını şöyle tarif etmiştir:

    Amin ruhu: Nefes almayı ve vücut ısısını sağlar. Amin ruhu tekrar canlandırır. (Bu ruhun Türklerdeki adı "Özüt" olsa gerek. Kaşgarlı Mahmud, yazdığı Divânu Lügati't-Türk adlı eserinde "Özüt ruhu"nu nefes ruhu olarak tarif etmiştir).

    Sünesün ruhu: Vücudun dışında suya gider, suyun içinde hareket eder. Tabiattaki su çemberi gibi bir varlık sürdürür. İnsan ölünce yeraltı dünyasına iner. Tekrar dünyaya gelmesi gerektiğinde bir kaynaktan çıkar ve bebeğin içine girer. (Türklerde "Süne ruhu").

    Sülde ruhu: Bir insana kişiliğini veren benlik ruhudur. Diğer ruhlar insan vücudunu terk ederse sadece baygınlığa, benliğini yitirmeye ya da komaya yol açarlar. Fakat bu ruh vücudu terk ederse insan ölür. İnsan ölünce doğada bir cisme girer ve Yer Su ruhu olur. Tekrar dünyaya gelmez.

Hayvanların iki ruhu vardır. Hayvan öldüğünde bunlardan birisi tekrar dünyaya gelir ve diğeri doğaya yerleşir. Hayvanlar, yeniden dirilebilen bir ruha sahip oldukları için onlara da saygılı davranmak ve eziyet etmemek gerekir.


Kut, Tengrikut ve Iduk

"Kut", Tengri'nin sadece hükümdarlara verdiği güçlü bir ruhtur. Tengri, bu ruhu bir kağana uygun gördüğü zaman verir ve yine uygun gördüğü zaman geri alır. Bu ruha sahip olan bir kağanın unvanına "Tengrikut" eklenir.

"Iduk" Umay'ın, Yer Su'ların ve bâzı diğer dişi cinsiyetli kutsal varlıkların ismine katılan bir ektir ve henüz yeterince araştırılmamıştır. Jean Paul Roux'un fikrine göre, "Kut"un dişi varlıklara verilen uyarlamasıdır.



Tengri'nin yanındaki diğer kutsal varlıklar

Tengricilikte ataların kutsal sayılması ve hatta bâzı büyük hükümdarların ölümlerinden sonra tanrı olarak kabul edilmesinden dolayı kabileden kabileye farklı tanrısal varlıklar bulunur. Bu yüzden Tengriciliğin bütün kutsal varlıklarını bir araya toplanması imkânsız gibidir. Mesela Altaylarda çok yüksek bir tanrı olarak görülen Kara Han'ın Oğuz Han'ın babası olduğu düşünülmektedir. Ayrıca Macar bilimcilere göre Macarcadaki "tanrı" anlamına gelen "İsten" kelimesi İstemi Kağan'a ölümünden sonra tanrı olarak tapılmasından kaynaklanmaktadır.

Tengriciliğin bir tek-tanrı dini olup olmadığı hakkında farklı görüşler var olduğu için bu kutsal varlıkların gerçekten "tanrı" olarak mı, yoksa sadece "güçlü ruhlar" olarak mı adlandırılması gerektiği kesin olarak söylenememektedir. Bu konu hakkında bilimcilerin farklı görüşleri, aşağıda Tek-Tanrı Kuramı başlığı altında ele alınmıştır.


En tanınmış kutsal varlıklar

Tengri'nin yanında Tengriciliğin coğrafyasında en yaygın ve en tanınmış kutsal varlıklar şunlardır:

    Umay (Iduk Umay ya da Tenger Ninyan): Bereket tanrıçası olup Tengri'nin kızıdır.f
    Ülgen (Altaylar'da Adakutay, Yakutlar'da Ak Toyun): Tengri'nin oğlu ve Gök âleminin (Cennet'in) efendisidir.
    Erlik Han (Yeraltı âlemi=Yerlik/Erlik): Tengri'nin oğlu ve yeraltı âleminin kağanıdır.


Sibirya Türklerinde

Günümüzdeki Yakutlar ve Altaylar, yukarıda sayılan dört tanrısal varlığın yanında ayrıca şu kutsal varlıkları tanımaktadırlar:

    Kayra Han: Altaylılarda yüksek derecede bir tanrı. Gök'ün en yüksek katında, altın bir sarayda, altın bir tahtta oturduğu anlatılır. Altayların yaratılış efsanesinde hatta insanların yaratıcısı olarak gösterilir.
    Ayzıt ya da Aykız: Aşk, güzellik ve Ay tanrıçası. Gök'ün 3. katında oturur. Kamlar alkışlarında (alkış= Dua) inanılmaz güzelliğini methederler.
    Gün Ana: Güneş tanrıçası. Güneş ile birlikte Gök'ün 7., yani en yüksek katında oturur.
    Ay ata ya da Ay dede: Ay tanrısı. Ay ile birlikte Gök'ün 6. katında oturur.
    Alasbatır: Ev hayvanlarının koruyucusu.
    Ancasın: Yıldırımların efendisi.
    Su İyesi: Suda yaşıyan güzel peri kızlarıdır. Kendilerini yılana ya da kuşa çevirebilme yetenekleri vardır.
    Taş Gaşıt: Kısmet tanrısı.
    Andarkan: Ateşin efendisi. Eski Kırgızlarda bir bitki tanrıçası aynı isimi taşıyordu.
    Satılay: Kötülük tanrıçası. İnsanların dengesini bozar, yoldan çıkarır ve ruh hastalıkları getirir. Çaresiz insanları intihar etmeye ikna eder.
    Kış Han: Kışın efendisi.
    Arah, Toyer, Tarila, Sabıray: Yeraltı âleminde insanların ruhları hakkında kararlar veren hakim derecesindeki ruhlar.
    Gölpön Ata: Koyunların koruyucusu.
    Erdenay: Haberci. Tanrıların insanlara bildirmek istedikleri iyi kararları insanlara ileten ruh.
    Kambar Ata: Atların koruyucusu.
    Od Ana: Ateşin ve ocağın tanrıçası.


Doğa ruhları

Tengricilikte tabiat ruhlarla doludur. Bu ruhlar bulundukları yerlere ve özelliklerine göre kategorilere ayrılırlar. Bunların isimleri Tengrici halkların farklı dilleri ve lehçelerine göre değişebilir. Ama bunlar, genel olarak iki büyük gruba ayrılabilirler:

    Gök ile bağlantısı olan ruhlar: Bunların adlarına çoğunlukla "kök-" (mavi) ya da "-tengri" (gök) kelimeleri eklenir.
    Yer ile bağlantısı olan ruhlar: Bunlar toplu olarak Türklerde "Yer su" ve Moğollarda "Gazriin ezen" olarak adlandırılırlar.

Rafael Bezertinov yazdığı "Tengrianizm: Religion of Turks and Mongols" adlı kitabında Türklerde 17 kutsal varlığın (Tengri, Umay, Erlik, Ülgen vs.), Moğollarda ise 99 "Gök ruhları"nın 77 "Yer ruhları" ile karşı karşıya durduklarını ortaya koymaktadır. Ayrıca çoğunlukla Tengri ile bağlantılı olarak kullanılan "kök" (mavi) kelimesinin, bir "gök ruhu" taşıdığı inanılan yaratıklara da eklendiğine dikkati çeker;

    ‘Kuk’ lakabı ayrıca at, koç, boğa, geyik, köpek ve kurt gibi bâzı hayvanlara da verilmektedir. Bu yakıştırma, hayvanın rengine (alaca) değil, Gök'e ait olmasına dair verilirdi: Kuk – Tengre, yani kutsal öze sahip."

Şamanlar, birçok ruhu kontrol edebilir ama bâzı gök ruhları o kadar güçlüdür ki bir şaman onları etkileyemez. Bir ruh, sadece denge bozulduysa ve düzeltilmesi gerekliyse rahatsız edilebilir. Önemsiz meseleler veya sırf merak için rahatsız edilmemeleri gerekir.

Moğollarda Tengri'nin yanındaki en güçlü kutsal varlıklar Gök'ün ayrı yönlerinde bulunduklarına inanılan dört kudretli gök ruhudur. Moğollar bunların adlarına da "-tenger" (gök) eklerler:

    Erleg Han (Erlik Han), yeraltının efendisi. Doğu-"tenger"i.
    Usan Han, su ruhlarının efendisi. Güney-tengeri.
    Tatay Tenger, kuzeyden çağrılır. Fırtınaların, yıldırımların ve hortumların efendisi.

Moğolların bu gök ruhları çok güçlüdür ve etkilenemezler. Şamanlar, onlardan sadece bir âyinde yardımcı olmalarını rica edebilir. Bu ruh gruplarının dışında bir de Çor (Moğolca: Çotgor), Ozor, Ongun, Körmöz ve Burhan ruhları vardır.

    Yer su (Moğolca: Gazriin Ezen, Yakutca: Ayy): Yer ile bağlantısı olan doğa ruhlarıdır. Bir dağın, gölün, ırmağın, kayanın, ağacın, köyün, binanın; hatta bütün bir ülkenin ruhu olabilirler.
    Çor (Moğolca: Çotgor): Dengeyi bozan, bedensel ve ruhsal hastalıklar getiren kötülük ruhları. Bâzı Çor'lar ölmüş insanların, yeraltı âleminin yolunu bulamamış olan Süne ruhlarıdır. Bu takdirde bir şamanın bu ruhu tekrar yola getirmesi gerekir. Diğer kötülük ruhları tekrar canlandırma çemberinin dışında dururlar ve sonsuza kadar tabiatta dolaşırlar. Şamanlar bu ruhları etkileyip iyi bir yardımcı ruh haline getirebilirler.
    Ozor ruhları, Ongun ruhları ve Burhan ruhları çoğunlukla iyi ruhlardır, ama zaman zaman sorun da yaratabilirler. Ozor ve Ongun ruhları bâzı ataların bir süre boyunca doğada dolaşan Sülde ruhlarıdır. Bu ruhlar, şamanların törenlerinde en önemli yardımcılarıdır.
    Körmöz (Moğolca: Utha): Ölmüş şamanların ruhlarıdırlar. Körmözler, daima canlı şamanların yanında bulunur, onlara yol gösterip yardımcı olurlar. Körmözler, birçok şaman kuşaklarının tecrübesine sahiplerdir. İyi ve kötü Körmözler vardır. Ayrıca Körmözler, yeni ölen insanların ruhlarına yol gösterirler ve onları gitmeleri gereken yere götürürler.
    Burhan: Burhanlar çok güçlüdürler ve bir şaman onları etkileyemez. Eğer bir insanı hasta ettilerse, sadece hastayı rahat bırakmalarını rica edilebilirler. Sadece çok güçlü bir yardımcı ruhu olan bir şaman, Burhan ruhunu kontrol edebilir. Bu uygulamadan sonra o Burhan, bir Ongun'un içinde tutulan Ongun ruhu olur.


Altaylıların bâzı güçlü doğa-ruhları

    Altay Han: Altay dağlarının efendisi. Altay dağlarının zirvesinde oturduğuna inanılan çok güçlü bir ruh.
    Buncak Toyun: Buzul Toyun ile birlikte gök âleminin en yüksek katında büyük Kara Han'ın sarayına giden yolun bekçiliğini yapar.
    Demir Han: Güçlü bir dağ ruhu.
    Talay Han: Güçlü bir dağ ruhu.
    Okto Han: Yer Su kategorisinden güçlü bir dağ ruhu.



    Tengricilik ya da Şamanizm ya da Gök Tanrı dini, tüm Türk ve Moğol halklarının, şimdiki inanç sistemlerine katılmadan önceki inancıdır.


Geen opmerkingen:

Een reactie posten