zondag 26 februari 2017

Cengiz Han

Cengiz Han

Cengiz Han (Cenghis Khan, Çinggis Haan ya da doğum adıyla Temuçin (anlamı: demirci), Moğolca: Чингис Хаан ya da "Tengiz" (anlamı: deniz), Farsça: چنگیز خان; d. 1162 – ö. 18 Ağustos 1227), Moğol Börçigin ailesinden siyasetçi, asker ve han. Moğol kabilelerini buyruğu altında birleştirerek Moğol İmparatorluğu'nu (1206-1294) kurmuştur.

Bu imparatorluk Dünya tarihinin bitişik sınırlara sahip en büyük imparatorluğudur. Timuçin ismiyle Moğol Devleti hükümdarı akrabası olarak doğmuş, meritokratik (liyâkata bağlı) oldukça güçlü bir ordu kurmuş ve en başarılı ordu lideri olarak tarihe geçmiştir.

Tüm dünya tarafından genelde acımasız ve kana susamış bir fatih olarak gözükse de, Moğolistan'da oldukça sevilen bir sembol hâline gelmiştir. Moğolistan'ın babası olarak görülür. Kağan olmadan önce; Doğu Asya ve Orta Asya'daki birçok göçebe topluluğu yenmiş ya da birleştirmiş ve onları "Moğol" sosyal kimliğine taşımıştır.

Orta Asya'daki Kara Hıtay, Kuzey Çin'deki Batı Xia ve Jin Hanedanı'nı ele geçirmiş, İran'daki Harzemşahlar Devleti de dahil olmak üzere birçok yeri fethetmiştir.

Avrupa ve Asya'daki hâkimiyeti; radikal olarak bu bölgelerin demografisini ve jeopolitikasını değiştirmiştir. Moğol İmparatorluğu, günümüz ülkelerinden Çin, Moğolistan, Kore, Rusya, Ukrayna, İran, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Irak, Türkiye, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Pakistan, Macaristan, Polonya, Tacikistan, Afganistan, Türkmenistan, Moldova ve Kuveyt'in neredeyse tamamını ele geçirmiştir ve Sırbistan, Hindistan ile Bulgaristan büyük zarar almıştır, ancak 1242 yılında Viyana'ya yaklaşan yeni Han ölmüş ve, Moğollar gelenekleri uyarınca yeni bir Han seçmek için geri çekilmek zorunda kalmıştır. Bunun üzerine Avrupa yaşadığı Moğol gazabından kurtulmuştur.

Cengiz Han, ana dili Moğolcanın yanında Bertold Spuler'in iddiasına göre Göktürkçe de bilmekteydi. Öncülleri de onun gibi birkaç dil bilmekteydi.

Adı "Temüǰin" (Türkçe: TemuçinTimuçin), Moğolcada demir anlamına gelen "TemürTimur"den türemiştir.



Hüküm süresi 1206 – 17 Ağustos 1227

Sonra gelen Ögeday Han

Eş(leri) Börte Ujin - Yusui - Yusigen - Kulan

Çocukları Cuci - Çağatay - Ögeday - Tülüy (Tülü)

Tam ismi Temuçin (Timuçin)

Hanedan Börçigin

Babası Yesügey

Annesi Höelin

Doğum 1162 Khentii, Moğolistan

Ölüm 18 Ağustos 1227 (65 yaşında)

Dini Göktengricilik




Doğumu

Hayatının ilk yılları hakkında az bilgi vardır. Pek az kaynak o döneme ilişkin bilgiler vermektedir. Küçük bir kabile olan kiyat kabilesinde doğduğu ve babasının ona Temuçin ismini onun Temuçin Uge isminde bir lideri yakaladığı için verdiği ileri sürülmektedir. Başka bir rivayete göre ise elinde bir kan pıhtısıyla doğmuştur ki bu da kabilenin ileri gelenleri tarafından savaşçı ve muzaffer bir şahsiyet olacağına yorulmuştur. Moğol Devleti'nin son hükümdarı Kutala'nın yeğeni, Börçigin'in lideri Yesügey'in büyük oğludur, annesi Höelin, Onggirat boyunun Olkunat kabilesindendi. Orta Asya'da göçebe hayatı yaşamışlardı.

Ataları

Cengiz Han'ın atalarından birinin adı Duva sokurdur. Bir gözü kör olduğu için sokur lakabı verilmiştir. Duva sokur (sohor) ve küçük kardeşi Dobun Mergen, Toroholcinbay'ın oğullarıdır.


Ailesi

Cengiz babası tarafından Kabul Han, Ambagai ve Kutula Han'ın akrabasıydı. Bulundukları Moğol Devleti, Jin Hanedanı altındaydı ve Tatarlar'ı desteklemeleriyle 1161'de Kabul Han yok edildi. Babası Yeşügey dağılan Moğol kabilelerinin başına geçmiş, ancak Tayiçyut kabilesi ile rekabet yaşıyordu. 1161'den sonra Tatarlar çok güçlenince, Çin desteğini Tatarlardan Keraitlere çevirdi.

Kardeşleri

Temuçin'in 3 erkek kardeşi Hazar Kasar, Kaçiun ve Temüge'nin yanı sıra bir kız kardeşi Temulin vardı. Bunun yanı sıra, Bekter ve Belgütey isimli iki üvey kardeşi vardı.

Çocukları

Cengiz Han'ın imparatoriçesi ve ilk karısı Börte'den 4 çocuğu oldu; Cuci (d. 1185 - 1227), Çağatay ( ? - 1242), Ögeday (? - 1241), Tuluy (d. 1190 - ö. 1232).

Cengiz Han'ın ayrıca birçok diğer eşinden birçok çocuğu oldu ama onlar yerini almaktan muaf tutuldular, ve kızlarının kaç kişi olduğuna dair bir bilgi yoktur.

Cuci'nin doğumu

Cengiz Han'ın en büyük oğlu Cuci'nin babasının kim olduğuna değin hep sorular olmuş; ve Cengiz Han sonrasında da bu tartışmalar İmparatorlukta devam etmiştir. Temuçin ile Börte evlendikten sonra; Börte Merkitler tarafından kaçırılmış ve bir adamın karısı yapılmıştır. Kurtarıldıktan yaklaşık dokuz ay sonra da doğum yapmış; Cengizhan da emin olamadığı için oğluna Moğolca "konuk" manasına gelen Cuci ismini koymuştur. Yine de Cuci'ye her zaman öz oğlu gibi davranmıştır

Moğolistan'ın gizli tarihi'ne göre; Çağatay Harezmşahlar'a sefer öncesinde; Cuci'nin Cengiz Han'ın yerine geçmesini asla kabul edemeyeceğini söylemiş[kaynak belirtilmeli]; bunun karşılığında ikisi de Cengiz Han'ın yerine geçememiş Ögeday kağan olmuş ve Cengiz Han öldükten sonra "Kağan" olarak yerini almıştır. Zaten Cuci 1226'da babasından önce ölmüştür.


Çocukluğu

Efsanelere ve daha sonraki yazarlara göre, Temuçin'in çocukluğu oldukça zor geçti. Henüz 9 yaşındayken, görücü usulü evliliğine göre babası Yeşügey, Temuçin'i eşi Börte'nin Onkırat kabilesinden olan ailesine verdi. Burada evlilik yaşı olan, 10 yaşına gelene kadar Deiseçen'e; evin reisine hizmet etti.

Evine dönerken babası Tatarlar tarafından zehirlenmişti. Bunun sebebi de onlara karşı yaptığı seferler ve saldırılardı. Bu sayede Temuçin kabilenin reisi olmuştu, ancak kabilenin üyeleri küçük bir çocuğun liderliğini kabul etmediler ve Temuçin'i ve ailesini terk ettiler.

Devam eden yıllarda, Temuçin ve ailesi doğada göçebe hayatı yaşadı. Ağaçlardaki meyvelerden ve doğadaki hayvanları avlayarak yaşıyorlardı. Bir seferinde de, Temuçin üvey kardeşi Bekter'i avladıkları hayvanı bölüşürken anlaşamadığı için öldürdü. Annesi karşı çıksa da, öldürmek üzerine hiçbir zaman pişmanlık göstermedi. Bu olay ayrıca onu ailenin reisi yapmıştı. 1182'deki başka bir olayda da, eski kabilesi tarafından saldırıya uğramış ve esir düşmüştü. Tayiçyutlar'a esir düştüğünde, gelecekte generallerinden biri olacak Çilayun'un yardımı ile kaçtı. Annesi Helin Temuçin'e hayatta kalabilmesi için birçok ders verdi. Moğolistan'ın politikasından, diğer kabilelerle ittifak kurmaya, ve zor tabiat koşullarına kadar. Bu gelecekte Temuçin'in anlayışını da bir şekle sokar. Gelecekteki generallerinden Cebe ve Borçu da bu dönemde Temuçin'e katılırlar. Kardeşleriyle beraber, ilk gelişme ve diplomasi için insan gücünü temsil ettiler.

Temuçin Börte ile 16 yaşındayken evlilik düğünü yaptı. Daha sonra Merkit kabilesi tarafından kaçırıldı, Temuçin de Börte'yi o dönemdeki arkadaşı daha sonra da düşmanı olan Camuka'nın yardımıyla kurtardı. Börte hep tek imparatoriçeydi, ama Temuçin geleneklere uyarak meritokratik eşleri oldu. Börte'nin ilk çocuğu Cuci, Merkit kabilesinden kaçırıldıktan 9 ay sonra doğdu; böylece de babasının kim olduğu hakkında hep soruları da beraberinde getirdi

Orta Asya'nın birleşmesi

Bu dönemde Temuçin'in birleştirdiği Orta Asya'daki başlıca konfederasyonlar şunlardı:

    Naymanlar
    Merkitler
    Uygurlar
    Tatarlar
    Moğollar
    Keraitler

1100'lü yıllarda Moğolların başlıca rakipleri, batıda Naymanlar, kuzeyde Merkitler, güneyde Tangutlar, doğuda da Çin ve Tatarlardı. 1190'da Temuçin ve danışmanları sadece Moğol konfedarasyonunu birleştirdi. Mutlak hâkimiyeti ve insanların kanunlarına uygulaması için bir anayasa da yazıldı, bunun ismi "Yasa" idi ve halk arasında "Yasak" olarak biliniyordu. Bu kanunlarda halkın ve savaşçıların saldırılardan pay alacağı da yazıyordu, ancak gizli bir yasa olduğu için tamamı bilinmiyordu ve hiçbir zaman bir kopyasını yaratmadı. Cengiz Han'ın oğlu Çağatay da bu kanunların uygulanmasından sorumluydu.

Bu yasanın kanunları oldukça ağırdı ve hemen hemen her şeyin cezası ölümdü. Örnek olarak, eğer ki bir asker önündeki insandan düşen bir şeyi o kişiye vermezse öldürülüyordu. Kanunname içinde suyu kirletenlerin idamından, elbiselerin tamamen yıpranmadan yıkanmasının yasaklanmasına kadar birçok madde mevcuttu ama bu kanunname'de geçenler tam olarak belli değildir.

Temuçin'den Cengiz Han'a

Temuçin'in yükselişi; Keraitler'in güçlü kralı Tuğrul Han'ın yardımıyla gerçekleşti. Temuçin, Tula kıyısındaki Kreaitlerin kralına hürmetlerini ve bağlılığını bildirmeye gitmişti (1175'e doğru). Vaktiyle Temuçin'in babası tarafından yardım gördüğünü hatırlayan Tuğrul Han genç adamı himayesine aldı. Tuğrul Han ile Temuçin bundan böyle müttefik olmuşlar ama Temuçin kesin şekilde Tuğrul'un himayesine girmiştir. Bu bağlılık, Temuçin'in Kerait kralına "babam han" demesinden açık bir şekilde bellidir. Bir müddet sonra Temuçin bir Merkit çetesi tarafından baskına uğradı ve ellerinden ancak karısı Börte'yi bırakarak kurtulabildi. Temuçin, kankardeşi (anda) Cacirat kabilesinin şefi Camuka ve Tuğrul Han üçü birlikte Merkitleri yenip Börte'yi kurtardılar. Temuçin ile Camuka'nın bozuşması uzun sürmedi. "Gizli Tarih" bir buçuk yıl göçebe olarak birlikte yaşayan iki önderin nasıl ayrıldığını anlatır. Temuçin dağa doğru, Camuka nehre doğru giderek konaklamışlardır. Tuğrul Han'ın Kin hanedanının desteği ile babasını öldüren Tatarlar'a karşı kazandığı zaferde Temuçin de Keraitlerin yanında savaşmıştır. Tuğrul Han bu savaşta "Wang-han" ünvanını almıştır.

Tuğrul Han'ın oğlu Sengün; Temuçin'in büyüyen gücünü kıskanmış ve o'na suikast planı yapmıştı. Tuğrul Han da oğlunun önerisine izin vermiş ve Temuçin'in karşısına gizli de olsa geçmişti. Temuçin Sengum'un isteklerini öğrenince, O'nu ve yandaşlarını mağlup etti. Tuğrul Han ve Temuçin arasındaki uzaklaşma ise, Tuğrul Han'ın kızını Temuçin'in oğlu Cuci'ye vermek istememesiyle başladı. Bununla da ayrı düşen Tuğrul Han ve Temuçin aralarında savaş doğdu. Tuğrul Camuka ile ittifak olarak Temuçin'e karşı geldiler. İttifakın kabilelerinden birçok üyenin de Temuçin'in saflarında yer almasıyla; Tuğrul bozguna uğratıldı. Bu bozgun sonunda da Kerait kabilesi tamamen yokoldu.

Bir sonraki tehdit ise Naymanlardan geldi. Camuka savaş sonrası buraya kaçmış ve takipçileri ile beraber sığınmıştı. Naymanlar Temuçin'e karşı teslim olmadılar ama yeteri kadar birlikleri Temuçin'i desteklemeyi tercih ettiler. 1201'de Kurultay Camuka'yı Gür Han, kainatsal yönetici, olarak seçti. Camuka'nın bu hareketi Temuçin karşısındaki en son taşkınlığı oldu. Camuka Temuçin karşısındaki kabileler ile bir koalisyon kurup Temuçin'e karşı tekrar savaş açtı. Bu sorundan önce, yine de, bazı generalleri Camuka'dan ayrıldı; aralarında Temuçin'in generallerinden Cebe Noyan'ın tanınan kardeşi Sübedey Noyan da vardı. Birkaç muharebe sonrasında, Camuka'nun orduları tamamen yenildi ve Temuçin'e esir düştü.

Gizli Tarih'e göre, Temuçin Camuka'ya tekrar arkadaş olmalarını ve yanında olmasını teklif etti. Camuka bunu redetti ve onurlu bir ölüm (kansız, boynu kırılarak) istediğini iletti. Naymanlarla olan Merkit kabileleri de Sübüdey Noyan tarafından bozguna uğratıldı ve tamamı öldürüldü. Sübüdey daha sonda da Cengiz Han'ın en büyük kumandanlarından biri oldu. Naymanların yenilmesi Cengiz Han'ı Moğolistan'daki tek hükümdar yaptı. Tüm konfederasyonlar birleşerek Moğollar oldular.

1206'da, Temuçin Merkitler'i, Naymanlar'ı, Moğollar'ı, Uygurlar'ı, Keraitler'i, Tatarlar'ı ve diğer küçük kabileleri liderliği, arzusu ve isteğiyle birleştirdi. Bu uzun süredir Çin imparatorluklarına karşı birleşemeyen Moğolları birleştirmiş, ve tarihî bir an olmuştur. Kurultay'ın tekrar toplanmasıyla, Temuçin Cengiz Han ismini aldı. Cengiz Han öldükten sonraya kadar Kağan unvanını alamasa da; oğlu Ögeday bu unvanı alınca babasına verdi. Bu birleşme ile Cengiz Han uzun süredir aralarında savaşan kabileler arasında bir barış sağlamış olsa da, Moğol İmparatorluğu'nun diğer milletlerle olan savaşı ömrünün son gününe kadar devam etti. Birleşmenin olduğu dönemde; Moğolistan'da 200,000 kişi yaşarken, bunlardan 70,000'i asker idi.


Cengiz Han olduktan sonra

Moğol İmparatorluğu'nun kuruluşu ve savaşları

1206 yılında Moğol kabilelerinin birleşmesiyle kurulan Moğol İmparatorluğu Cengiz Han'ın önderliğinde seferlere dayalı bir savaş ve ekonomi politikası izledi. İlk defa Naymanlarda mühür ve yazı kullanıldığını görünce, Nayman hizmetindeki Uygur mühürdarlarını da hizmetine aldı. Akabinde, Uygur yazısı tüm Moğol İmparatorluğu'nda kullanılmaya başlandı. İlk yıllarda Moğol İmparatorluğu'nun devlet işleyişinin belli bir düzene geçmiştir.

Tangutları himayesine alan Cengiz Han, daha sonra Kuzey Çin'deki Jin Hanedanı'na savaş açarak Pekin'i 1211 yılında kuşattı. Çin hükümdarı barış için Çin'li prenseslerden birini Cengiz Han ile evlendirse de, barış uzun sürmedi. 1215'de oldukça kanlı geçen bir savaş sonrasında Çin'i himayesi altına aldı.

Alaaddin Muhammed Harezmşah, Cengiz Han'ın Çin'i ele geçirdiğinden emin olmak için Seyyid Bahaüddin-i Razi yönetiminde bir heyet gönderdi. Gelen heyetle barış görüşmeleri yapan Cengiz Han, Alaaddin Muhammed'e elçilerini gönderdi. Anlaşma doğrultusunda hazırlanan Kervan, Harezmşahlar Devleti'nin Otrar şehrinde 1218 yılında hücuma uğradı. Cengiz Han bunun üzerine Otrar valisi Kayır Han'ın teslim olmasını istedi. Alaaddin Muhammed, Cengiz Han'ın bu teklifini ileten elçilerini öldürerek Harezmşahlar Devleti'nin de sonunu hazırladı.

Cengiz Han öncelikle yol üzerindeki Naymanlı Güçlük Han'ın eline geçen Kara Hıtay'ı ortadan kaldırmak için; Cebe Noyan komutasında bir ordu gönderdi. Güçlük Han korkarak Kaşgar'a kaçtı ancak Sarı Göl yakınlarında yakalanarak öldürüldü.

Alaaddin Muhammed de korkuya kapılıp kalelerini korumaya alıp, dağlık bir bölgeye çekildi. Cengiz Han bazı kaynaklara göre kolaylıkla, başka bir bakış açısına göre de barbarca tüm şehir ve kaleleri ele geçirdi. 1220 yılında Otrar'daki kuşatma uzun sürünce, oğulları Ögeday ve Çağatay kontrolündeki orduları burada bıraktı ve Buhara'ya geçti. Yolunun üzerindeki Zernuk kalesi de teslim oldu ve bu şehire Gu-Balık ismini koydu.

Yol üzerindeki Nur şehri de Cengiz Han'ın korkusuyla teslim oldu. Akabinde 1220'de Buhara'yı kuşattı. Şehrin garnizonunun Horasan'a çekilmesiyle, 12'inci gününde şehir Cengiz Han'ın oldu ve şehir yakılıp yıkıldı. Aradan 5 ay geçtikten sonra da Otrar şehri teslim oldu. Cengiz Han'ın elçilerini öldürten Otrar valisi de, ağzına eritilmiş gümüş dökülerek öldürüldü.

Cengiz Han'ın yolculuğu Semerkant'da da devam etti. Bazı tarihçilere göre Semerkant'ı ele geçirdikten sonra buradaki büyük kütüphane yıkılmış, medeniyet namına tüm eserler yerle bir edilmiştir. Burada Göksaray şehrini kuşatmasının ardından şehir teslim oldu. Cengiz Han'ın generalleri de Siriderya'daki Sığnak, Cend, Barçınlığkent'i ele geçirdi.

Alaaddin Muhammed kaçışına devam ederken, peşinden yetenekli generallerinden Cebe Noyan ve Sübüdey Noyan'ı gönderdi. 30 bin kişilik bu ordu, Alaaddin Muhammed'i Irak'a kadar kovaladı. Cengiz Han oğlu Çağatay'ın kumandasındaki orduyu da Harezmşahlar Devleti'nin merkezi Ürgenç'e gönderdi. Daha sonra da büyük oğlu Cuci'yi buraya gönderdi. 6 ay kuşatmadan sonra, şehir tamamen yokedildi. Böylece de Harezm, Maveraünnehir, Horasan ve bütün doğu İslam ülkeleri de Cengiz Han'ın imparatorluğunun bir parçası oldu.

Alaaddin Muhammed'in vefatının ardından yerine geçen oğlu Celaleddin Harezmşah Moğollarla olan savaşını Cengiz'in ölümünden sonrada devam ettirmiştir. Fakat Cengiz Han'ın Celaleddin ile yapmış olduğu İndus Muharebesi ile Harezmşah Devleti bir daha toparlanamamak üzere tarih sahnesinden silinmiştir. Celaleddin Harezmşah daha sonra Irak, İran ve Azerbaycan bölgesinde bu devleti yeniden diriltmek istemişse de bunu başaramamıştır.

Cengiz Han'ın savaşlarına değin birçok değişik bakış açısı vardır.Nitekim birçok araştırmacı tarih yazarı tarafından zalim hükümdar olarak nitelendirilmektedir.Yavuz Bahadıroğlu kitabında ''Cengiz Han, önüne çıkan her şehri, her kaleyi yaka yıka, Müslümanları öldüre öldüre, ocakları söndüre söndüre yürümüş, nihayet Buhara surlarına dayanmıştı.'' ifadesini kullanmıştır. Ayrıca yüz binlerce kitabı da Dicle Nehri’ne atarak yok ettiğini camileri, kütüphaneleri yaktığına dair birçok rivayetler vardır. Çoğu devletler İran, Irak, Afganistan ve Pakistan gibi ülkeler hâlâ Cengiz Han'ı bir barbar ve soykırımcı olarak görmektedirler. Batı dünyası ise, Cengiz Han'ı "Vahşi Moğol" diye tanımlar ve barbar olarak nitelendirir.

Moğol İmparatorluğu'nun yönetiminin Öğeday'a verilmesi

Moğol geleneklerine göre Cengiz Han hayattayken topraklarını oğulları arasında pay etti. Yerine Cuci ve Çağatay arasındaki tartışma yüzünden ikisini de uygun görmezken, Ögeday bu göreve layık oldu. Cuci avcıbaşı, Çağatay örf ve hukuk uygulayıcısı, Tului de savaş bakanı oldu.

Cuci'nin arası Tului ile de açılmıştı, ancak batı ülkelerin fethinde önemli rol oynadı. Cuci bilinen tüm yerleşik batı ülkelerini ele geçirdikten sonra Moğolistan'a dönmedi. Ancak aradaki mesafe oldukça uzundu ve bir haber alınamıyordu. Bunu bir kopma olarak alan Cengiz Han ordularını hazırlarken oğlu Cuci'nin ölüm haberini aldı.


Ölümü

1223 ve 1224 yıllarını Kulan-Başın ve İrtiş'de geçiren Cengiz Han; 1225'de Batı Xia Hanedanı'na karşı sefere çıktı. Hsia merkezinin teslim olmadan iki gün önce günümüz Gansu'sunda Tangut seferi sırasında hastalanarak 1227 yılının 18 Ağustos'unda öldü.

Moğol geleneği uyarınca mezarı gizli tutulsa da, cesedinin Onon ve Kerulen kaynakları yakınında, Burhan-Haldun dağları arasında bir yere gömüldüğüne inanılmaktadır. Ondan sonra gelenler de buraya gömüldü ve heykelleri dikildi.Mezarının gizli tutulması için birçok at mezarın üstüne gezdirilerek mezarın belırgınliği giderilmiştir.

Dünya tarihindeki etkileri

Cengiz Han'ın Asya'yı birleştirmesiyle sınırlar ve gümrükler kalkmış, Asya'daki iktisadi yapı değişmiştir. Halklar arası ticaret artmıştır. Hem Asya hem de Avrupa'daki sınırları sayesinde iki kıta arasında bilgi ve tecrübe akışını, kısa bir süre de olsa, sağlamıştır. Ayrıca Hıristiyan ve Müslümanlar arasındaki düşmanlığın yine kısa süreliğine olsa da azalmasına sebep olmuştur.

Bağdat'ın yakılması İslam ve dünya tarihini teknolojisini ve bilimini ileri götürebilecek çok önemli eserlerin yok olmasına sebep olmuştu.

Ölümünden sonra

Genelde bilinenin aksine, Cengiz Han Moğol İmparatorluğu'nu en geniş sınırlarına ulaştırmamıştır. Döneminde Hazar Denizi'nden Japon Denizi'ne kadar ilerlemiştir. İmparatorluğun genişlemesi 1227 yılından sonra Ögeday'ın yönetiminde devam etmiştir. Moğol orduları İran'ın tamamını, Çin'in tamamını da 1279 yılında ele geçirmiştir.

1230lu yılların sonunda, Cuci'nin oğlu Batu Han Avrupa'ya sefere çıkmış; Rusya'yı ele geçirmiş ve Orta Avrupa'ya kadar ilerlemiştir. Sübüdey Noyan'ın da desteğiyle o dönemdeki en güçlü Avrupa ordusu olan Leh (Polonyalı), Alman ve Macar ordularını 2 gün içinde bozguna uğratmış; Avrupa'nın da orduya bakış açısını değiştirmiştir.

Tului'nin oğlu Hülagû Han Orta Doğu'da günümüz Filistin'ine kadar ulaşmış, Abbasi Halife'sini de öldürmesi de günümüzde hâlâ Iraklıların Moğolları sevmemesine sebep olmuştur.



Timuçin Cengiz Han - Bütün Türklerin ve Moğolların Efendisi.




Timuçin Cengiz Han - Bütün Türklerin ve Moğolların Efendisi.

Geen opmerkingen:

Een reactie posten